Kronik ve metabolik hastalıklarda beslenme oldukça önemlidir. Günümüzde, diyabet, hipertansiyon, kardiyovasküler problemi veya diğer kronik hastalığı olan kişiler az ya da çok sağlıklı beslenmenin öneminin farkındadır ancak beslenme çoğunlukla ilaç kullanımının gölgesinde kalır. Yani ‘zaten ilaç kullanıyorum’ şeklinde bir algı vardır.
Oysa, kişiye ve hastalığa uygun planlanmış sağlıklı beslenme modeli hastalığın çok iyi bir şekilde kontrol edilmesinde önemli rol oynar.
KRONİK HASTALIKLAR VE BESLENME
Beslenme programı belirlenirken kronik/metabolik hastalık kadar, vücuttaki diğer sağlık durumları da ele alınmalıdır. Örneğin; diyabeti olan bir kişide; bağırsak sağlığı, fibromiyaljiler, ailedeki Alzheimer durumu vs. değerlendirilip bu doğrultuda beslenme yönlendirilmelidir.
DİYABET VE BESLENME
Beslenmede; yükselmiş kan şeker düzeyini düşürecek şekilde; düşük glisemik indeksli, liften zengin, diyabete bağlı oluşabilecek komplikasyonlara karşı antiinflamatuar beslenme şekli önerilmelidir.
HİPERTANSİYON VE BESLENME
Hipertansiyon hastalarında; eğer kilo vermesi gerekiyorsa, kilo vermesini sağlayacak şekilde bir beslenme modeli belirlenmelidir. Kalp- damar sağlığı ve böbrek sağlığının korunması açısından besin ögeleri uygun bir şekilde dağıtılmalı, antiinflamatuar beslenme modeli izlenmelidir. DASH diyeti hipertansiyon hastalarında uygulanan bir sağlıklı diyet modelidir.
KALP HASTALIKLARI VE BESLENME
Kişinin sahip olduğu kalp damar hastalıklarının nedeninin bilinmesi önemlidir. Genetik faktörler, fazla kilolu olmak, diyabet, tiroid hastalıkları, hayvansal kaynaklardan zengin beslenme başlıca nedenlerdir ve buna uygun beslenme modelinin belirlenmesi önemlidir. Beslenmede trans yağlar ve omega-6 oranını azaltıp, sağlıklı yağ kaynaklarını arttırmak, kan şekerinin ideal aralıkta seyretmesini sağlamak, damar sağlığını destekleyecek şekilde antioksidan besinleri arttırmak, yeterli miktarda sebze- meyve eklemek önemlidir.
Kişilerin kilo vermesi gerekiyorsa öncelik bu yönde olmalıdır.
TİROİD HASTALIKLARI VE BESLENME
Tiroid bezi az çalışıyor ise buna hipotiroidi, gerekenden daha fazla çalışıyorsa buna hipertiroidi denir. Bu iki durum birbirinden oldukça farklıdır.
Tiroid hastalığı olan kişilerde; doktorun önerdiği şekilde iyot kısıtlı veya iyottan zengin beslenme, selenyumdan zengin beslenme, geçirgen bağırsak durumu sorgulanarak bağırsak sağlığını destekleyecek şekilde beslenme, haşimoto ve graves hastaları için otoantikorları azaltmaya yönelik faydalı olabilecek beslenme modelleri önemlidir.
KOAH VE BESLENME
Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı; hava keseciği olan bronşların tıkanması sonucu oluşan kronik bir hastalıktır. Beslenme tedavisinde; besin ögelerinin solunumu destekleyecek be kişinin ihtiyacını karşılayacak şekilde olması, kişinin sağlıklı ağırlığının korunması, bağışıklığın desteklenmesidir.
- Yüksek rafine un/ şeker tüketimi karbondioksit oluşumunu artırabilir, bu nedenle bu grup gıdalar yerine; sindirimi kolay rafine olmayan karbonhidrat kaynakları belirlenmelidir.
- Fazla kilolu olmak solunum zorluğunu artırmaktadır, bu nedenle, çok hızlı olmadan, dengeli bir kilo kaybı sağlanmalıdır.
- Zayıf olmak KOAH hastaları için istenmeyen bir durumdur. KOAH olan kişilerin % 25-40’ında kilo ve kas kaybı görülen pulmoner kaşeksi sendromu geliştiği belirtilmiştir. Aynı zamanda akciğerlerin mideye baskı uygulaması da zayıflamaya neden olur. Aşırı kilo kaybı veya çok zayıf olmak bağışıklığın zayıflamasına neden olabilir, bu nedenle kişinin sağlıklı kilo aralığında olması önemlidir.
- Antiinflamatuar bir beslenme modeli takip edilmelidir.
Artrit, kanser, alzheimer, kemik erimesi ve depresyon da beslenme tedavisi gerektiren kronik hastalıklar arasındadır.










