Mevsimsel alerjiye ne iyi gelir? Mevsimsel alerji konusunda beslenme de büyük öneme sahip. Küçükçekmece Halkalı semtinde hizmet veren Diyetisyen Alev Erkan Özdemir, bu konuda merak edilen soruların yanıtlarını paylaştı.
Beslenme ve alerjiler mi, ne alakası olabilir ki diye düşünürsünüz. Oysa hem bilimsel çalışmalarda, hem de klinik uygulamalarımızda görüyoruz ki, bağrısak ve karaciğer sağlığının desteklenmesi , antiinflamatuar ve histaminden düşük beslenme tarzı alerjileri ciddi oranda geriletiyor, kullanılan aleri ilaçlarının kesilmesine kadar yardımcı olabiliyor. Bilgi almak için yazının devamını okuyabilirsiniz;
Mart, Nisan, Mayıs ve Haziran aylarında polenlerin havada artmasıyla birlikte;
- Burun akıntısı,
- Burun tıkanıklığı,
- Hapşırık,
- Burun kaşıntısı,
- Gözlerde kaşıntı,
- Kızarıklık ve sulanma,
- Öksürük,
- Nefes darlığı
- Hırıltı
gibi alerjik nezle, göz alerjisi ve astım belirtilerinin görülmesine genel olarak “mevsimsel alerjiler” denir. Bir çok kişinin yaşam kalitesini yakından etkiler.
MEVSİMSEL ALERJİYE NE İYİ GELİR?
D vitamini eksikliğinin özellikle çocuklar ve erkeklerde alerjik rinit riskini artırabileceği belirtilmiştir. Çalışmanın şaşırtıcı yanı ise D vitamini düzeyleri 50 nmol/l’den düşük olanlarda alerjenlere hassasiyet 75 nmol/l’den düşük olanlara göre daha fazla. Mevsimsel alerjisi olanlar arasında bu değerleri gören var mı ? Muhtemelen çok daha düşük değerler normal kabul edilip yola devam edilebiliyor ama özellikle alerji şikayetiniz var ise doktor kontrolünde D vitamini seviyesini yükseltmek faydalı görülüyor.
Bağırsak ortamında ki iyi- kötü bakteri dengesizliği, iyi bakterilerin azlığına karşı kötü bakterilerin çoğalması alerjik hastalıklarla ilişkili bulunmuştur. Sebzeler, meyveler, fermente besinler, liften zengin besinler, sağlıklı yağları içeren kuruyemişler, tohumlar iyi bakterilerin desteklenmesine katkı sağlarlar.
Son zamanlarda yayınlanmış ve iyi dizayn edilmiş çalışmalardan elde edilen veriler, probiyotiklerin alerjik rinit tedavisi üzerinde etkin rol oynayabileceğini göstermiştir. Ayrıca, diğer çalışmalar probiyotik takviyesinin çocuk ve yetişkinlerde, ev tozu ve akarlara karşı alerjik rekasiyonları azaltabileceği bildirilmiştir. Çalışmalarda özellikle Lactobacillus paracasei, Lactobacillus casei, Lactobacillus rhamnosus, Bifidobacterium longum türleri ile yapılmıştır.
Omega-3 kaynaklarınca zengin olan beslenmenin alerji riskini azaltacağı belirtilmiştir. Beslenmenin omega – 3 içeriği arttıkça astım ve mevsimsel alerjide koruyucu olabileceği bildirilmiştir. Aynı zamanda yine beslenmede omega-6 yağ asitleri oransal olarak arttıkça (omega-6 temelde; fastfoodlar, cips –hamur işi gibi hazır gıdalar, ayçiçek yağında bulunur) alerji riskinin artabileceği belirtilmiştir.
Balık, zeytinyağı, tohumlar, ceviz, badem gibi kuruyemişler, brokoli, karnabahar gibi sebzeler, ıspanak omega- 3’ten zengin besinsel kaynaklardır.
